Rüyada bakla görmek, bakla taze ise, üzüntü ve kedere, kuru ise, sevinç ve bolluğa, büyüyüp gelişen mala işarettir.
Mevsiminde görülen yeşil bakla elbise, yiyecek ve temiz olan her şeydir. Mevsimi dışında görülen ya da yenen yeşil bakla üzüntü ve kedere, Kuru bakla artarak çoğalan mala, sevinç ve bolluğa delalet eder. Bakla satıcısı kem sözlü insanla tabir edilir.
rüyada yeşil bakla görmek
Yesil baklalar rizka, giyecege ve temizlige isaret eder. Bazı kere de yeşil baklalar rızka, giyeceğe ve temizliğe delâlet eder.
Kuru bakla sakin ve huzurlu bir hayat yaşayacağınıza işarettir. Baklacı kötü sözler duyacağınız anlamına gelir.
Mevsiminde bakla aldığını gören kimsenin parasında hatırı sayılır bir artış olur. Mevsimsiz alınan bakla ise hileli para gelecek demektir. Baklayı satan ise bir malını kaybeder.
Rüyada bakla görmek düsmanliga, bir rivayete göre hüzne delalet eder. Ebu Sait El Vaiz diyor ki: Rüyada bakla görmek, tazesi gama, kurusu sevince isarettir.
Bazilarina göre ise, taze veya kuru bakla yemek kitliga ve geçim zorluguna delalet eder. Rüyada kuru bakla görmek iyi degildir. Baklayi pismis veya çig olarak yedigini gören, kedere ve sikintiya ugrar.
Bir baska rivayete görede: Görülen bakla yas ise, üzüntü ve kedere, kuru ise, sevinç ve bolluga, büyüyüp gelisen mala isaret eder.
görülen bakla yas ise, üzüntü ve kedere, kuru ise, sevinc ve bolluga, büyüyüp gelisen mala isaret eder. yesil baklalar rizka, giyecege ve temizlige isaret eder.
Rüyada görülen bakla taze ise, üzüntü ve kedere, kuru ise, sevinç ve bolluğa, büyüyüp gelişen mala işarettir.
Rüyada saçının baklaya döndüğünü görmek, malda noksanlık ve fakirlikle tabir olunur.
Bazı kere de yeşil baklalar rızka, giyeceğe ve temizliğe delâlet eder. Rüyada baklayı pişmiş veya çiğolarak yediğini görmek, gam ve gussaya işarettir.
Rüyada acı baklanın tazesini görmek, yorgunluk ve meşakkate delâlet eder. Bazı kere de amelsiz ve neticesiz ilim ile tabir olunur.
Rüyada bakla satan birini görmek,insanlardan işittiği bir söze kötü sözle karşılık veren adama delâlet eder.
Kaynak: Ahmet CEYLAN
